Olgunlaşmamış biriyle ilişki sürdürmek istemiyorum. Kendine iyi bak. Diyorsun.

Konu bir iki gün soğusun sonra açıklamanı yaparsın, kendini aşırı açıklamaya çalışma sadece olanı anlat. Bundan sonrası ona kalmış istediği kararı verebilir

Geçmişindeki fotoğrafları silmeliydin vs argümanı da duygusal manipülasyon. Bazı insanlar fotoğrafları siler bazıları silmez. Bunu kabullenmeyecek insanlar da özgürce başka yollara gidebilir.

olgunlaşamamış +1
eskiden ben de böyleydim. olay çıkartırdım her şeye. sen açıklamanı yap inanmıyosa bye bye de.

Mal mı bu afedersin onları görmeseydi yaşanmamış mı olacaktı.

Yaşanmış ve görmüş işte ne var bunda benim liseden beri fotoğraflarım duruyor (2012)

Merak edip bakarken ne görmeyi bekliyordu acaba?

Kızlarda şey tribi oluyor. Eskiyse neden silmiyorsun.s.s.s işim gücüm yok binlerce fotoğraf arasından eski foto arıycam.

Saniyorlar ki yalnız kalınca gizli gizli eski sevgililerimize bakıp ağlıyoruz herhalde... değişik bir kafa.

Ben şahsen olsa ve görsem çok isterim, merak ederim yani. Eşim her şeyi silmiş, bu daha rahatsız edici.

Derin derin nefes al geçecek. Kendini daha iyi hissedince her şey bu kadar karanlık olmaz ve daha iyi konuşur ona göre kararlar verirsin.

Kız arkadaşına olgunlaşmamış diyenlere katılmıyorum bazı takıntılı adamlar var ki ben de denk geldim eski sevgililerinin hepsinin fotoğrafları bi köşe saklı duruyor. Belki hala ona karşı bir şeyler hissettiğin için sakladığını düşünmüş olabilir. Bir kaç gün müsaade et ardından @grimavi dediği gibi açıklamanı yaparsın. Şayet açıklamadan sonra görüşmek istemiyorsa yapacak bir şey yok

Kıza da hak veriyorum benim de birebir takıntılı olarak takip edildiğim oldu, çok ürkütücü.
Seni de öyle sanmış olabilir.
Sakin kafa ile konuşun güvenemiyorsa yapılacak başka şey yok.

Gecmis olmus bitmistir geri gidip mudahele sansinin olmadigi bir yerdir. Ayrica iyi ya da kotu insanin anilarini saklamasi kadar dogal bir sey olamaz. Fotograflarin duruyor olmasini, hala o kisilere karsi duygusal hisler besleyebilecegin anlamini cikaran insanlarla birlikte olma. Kimse kendini guvende hissedecek olgunlugu gosteremiyor diye gecmisine dair olanlari silme. iyi de olsa kotu de olsa gecmis senin gecmisindir. Gecmisin gecmiste kaldigini bilip bunu sindirebilecek olgunlukta olmayan biriyle vakit kaybetme.

ayrıl abi, ne işin var. böyle bir psikolojinin kime ne faydası olacak.

Ben şahsen birlikte olduğum kişinin eski sevgilisiyle fotoğraflarının arşivde dağınık bir şekilde kaldığını görsem daha rahat hissederdim. Bu durum özellikle hepsini silmiş olmaktan daha umursamazca duruyor.

Sadece bu kişiyle olan fotoğrafları ayrı bir klasörde titizce gruplanmış olarak bulsam biraz rahatsız olurdum ama yine de ayrılma noktasına gelmezdim.

Ayrılma noktası benim için fi tarihinden kalma fotoğrafların derli toplu şekilde güncel, kolay ulaşılabilir bir yerde ve hatta belki diğer eski sevgilerle olan fotoğraflarla da birlikte bir arada bulunması olurdu. Bu @mermaidd'in dediği yere denk düşüyor.

Böyle bir durum yoksa olgun bir davranış değil +1. Bence de kendi açınızdan olayı anlatıp sonrasında çok ısrarcı olmayın.

bir iki gün bekle. sonra karşına alıp bu resimleri gördükten sonra ayrılmak istemesinin asıl sebebini öğren. resimleri sakladığını mı düşündü, yoksa ondan önce biriyle çıkmış olmana mı öfkelendi?
sakladığını düşündüyse açıklamanı yap, yedek olayını anlat. hala inanmıyorsa postala.
ondan önce biriyle çıkmış olmana öfkelendiyse, postala.

bu ne ya çocuk gibi

ohooo daha şimdiden böyle şeylere ayrılmak istiyorsa işin iş geçmiş olsun

İstemezdim. Ergenleşme sürecinde öz anne babasına bile tahammül ve tolerans konusunda sıkıntı yaşayan çocuk seni çok da mutlu etmeyecektir.

Ayrıca ayrılmış ebevenler çocuk için bir şekilde iletişimlerini sürdürmek zorundalar. Yaşamak zaten yeterince zorken niye böyle bir derde de katlanayım?

15+ yillik evliyim. ilk tanistigimizda esim cocuklu olsaydi, kesinlikle birlikte olmayi aklimin ucundan bile gecirmezdim.

asla.

çocuk ossuruk gibidir sadece kendininkine katlanırsın.

çocuk olması benim için red flag. olmazdı.

evli çocukluyum, bekarken çocuklu adama çok aşık bile olsam asssla olmazdı.

şimdi de boşanmış olsam çocuksuz biriyle asssla olmaz. öyle bir denklem yani :D

çocuk çok büyük değilse olabilirdi diyorum.

kabul ederdim. mirket'e katılmıyorum bu konuda. hayat biz tembelliğe alıştıkça zorlaşıyor. bir çocuğu dahi kazanamayacaksak, bundan bile korkuyorsak neye yararız? olmasa ne olcak sanki. yiyip içip gezip yatacak mısın? bu mu hayat. şu anlamsız dünyada anlamlı bir iş olurdu. hem sevdiceğimle konuşacağımız konularımız çoğalırdı. şimdi beni eksileyebilirsiniz şirret torbaları.

Hayır tabii ki

ben çok yakın çevremde böyle bir kaç evli çift gördüm. kimisi çok mutlu mesut yaşayabiliyor ama kimisi hep çocuk yüzünden kavga ediyor. senin çocuğun şöyle senin çocuğun böyle vb. dönüp baktığında aslında çocuğun çocuk olmaktan başka hiç bişey yapmadığını ama erkek adamın bir sebebpten içten içe bu durumu sindiremediğini görüyorsun. kaldı ki çok sever o çocuğu mesela küçüklükten beri. yani biraz olay sende bitiyor.

bu yukarıda verdiğim örnek kadın ve erkek tarafının ikinci evliliği, zaten çocukluktan arkadaşlar, 2019dan beri evliler. bu zamandan beri kadın , erkek ve kadının çocuğu aynı evde yaşıyolar. çocuk ergenliğe girmeye başladığından beri erkek olan çeşitli triplere giriyor. kaldı ki çocuk çok uyumlu süper bişey.

Pek mantikli bir hareket degil, yapmam demiyorum ama baskasinin cocugunu benimsemek cok zor diye dusunuyorum. Ozellikle erkek tarafiysan ve cocuk da erkekse, muhtemelen oncesinde simartilmis olacak bir miktar, bazi kararlari bile aliyor olacak vs. yeni iktidar ortagini cok iyi karsilamayabilir. Ergenlik konusu da belirtilmis, yetistirilme sekliyle de alakali ama kendi babasina soven sayan hakaret edenler bile var. Uvey evladin agresifligini kim ne kadar cekebilir?

şu anki yaşında istemezdim ama yaşım ileri ise değişir.

mesela ben 45 yaşındaysam, kendi yaşlarımda 45-50 aralığında biri ile 2.evliliğimi yapacaksam o yaşta çocuksuz birini bulmam zor olduğu için kabul ederdim.

bir akrabam 41 yaşında 2.evliliğini yaptı, eşi 50 yaşında falandı diye biliyorum ve üniversiteye giden kızı vardı. bunu kabul etti doğal olarak.

Ben de o kadar erkenci olmasam da erken çıkıp geç dönenlerdenim :) ama benim kaldığım yer stüdyo dolayısıyla geldikten sonra açarsam 1-1.5 saate bayağı ısıtıyor etrafı. Fakat sen akıllı termostat gibi bişi düşünebilirsin belki. Mesela şu ürün gibi shorturl.at pek çok ürün var piyasada app ile kontrol edebileceğin. Belki işini görür.

ben 2016 yılında sanırım cosa aldım ama eşim bir türlü kullanmayı kabul etmediği için doğru düzgün kullanamadık.

ama senin işini bence cosa gayet iyi çözer, bence ne kadar yüksek sıcaklıkta ısıtırsan bacadan kaçan ısı da o kadar çok olur. mümkün olduğunca uzun petek düşük sıcaklık deniyor yeni kombilerde. cosa ile ilgili videolara bak, şimdi dünya kadar rakibi daha iyisi daha uygun fiyatlısı vardır.

ben olsam sabah giderken kısardım, akşam gelince açardım.

Derece olarak ayarlama imkani var mi? 19 falan yapardim evden cikarken, gelince acardim. Asiri soguk olmadigi surece belki hic acilmazdi, belki de ara sira acilirdi. Teknik olarak 1. secenek bana mantikli gelmiyor. Cunku izolasyona gore degisir tabii ama surekli acik olursa, disardan gelen soguga karsi surekli gaz harciyor olacak. Asiri soguk bir yer degilse kapatmak daha iyi gibi, oluyorsa kismak da iyi.

akıllı termostat var bende salus marka. yatak odasında duruyor. 21.5 dereceye ayarlı. günde 2 saat yanıyordur. sigara içmek için balkon kapısını açmasam daha da az yanar belki. iklim karasal (doğu avrupa) cidden soğuk bir mekandayım.

oylama seçeneği derken?

anket - doğru kelime dilimin ucunda idi yazamaıdm başlıkta

benim adımın yanında neden çiçek var :d ne anlama geliyor? :D

yani tepede soru yerine cok secenekli bir anket olsun insanlar oy kullansin, oylara gore bar ciksin tarzi mi?

o kadar onemli bir ozellikse yazarim, ama kullanilmayacak bir ozellige o kadar zaman harcamak istemiyorum.

abi olsa kullaniriz diyenler bunu upvote'lasin, 25'yi gecerse yazarim.

kendi soruna cevap verdigin icin boynuna cicek takiyoruz.

keşke sana yardım etmenin bir yolu olsa bro, aynen o idi.

Atıyorum bu kızı yemeğe davet etsem mi?
Evet Hayır
Oylayan sonuç görsün falan gibi anket bildiğin şeklinde

Tabi anketli soru için de görünüm anlamında birşey göstermek lazım.

Not: bu tür çiçek gibi anlam listesi var mı bakarak olalım

bir noktada kendi temanizi belirleyebileceginiz bir arabirim gelebilir, o zaman onu ayarlamaniz mumkun olabilir.

yoo proporsiyon orantılı bence renklerde güzel, bende karşı gelmiştim stil değişmesine ama alıştım

evet yazılar aşırı büyük ya :( bunu yazdım ama takılmadımm

stil değişikliği güzel ama yazı puntoları çok büyük

ben yazıları tarayıcımda küçülttüm, o şekilde kullanıyorum.

yazilarin buyuk olmasinin nedeni ben, artik bu yasimda ekrani okuyamiyorum. yaslaniyoruz.

3-5 güne alışırsınız.

arkadaşlar büyük olsun ne güzel işte. niye bit kadar şeyleri okumaya çalışıp kendinize ve gözünüze eziyet ediyorsunuz? rahat rahat okuyun işte. evet biraz büyüdü ama dana gibi de değil. telefon ekranları, monitörler giderek büyürken niye içindeki yazılar aynı kalsın istiyorsunuz? onlar da büyüsün, gözlerinize eziyet olmasın.

İhtiyarlar kendini hemen belli etmiş :)
Bence de bu hali gayet iyi.

fontlar çok büyük değil ama satır araları fazla, belki o sebeple farklı hissettiriyordur. bir de font'ların büyüklükleri dinamik, cihaza göre farklılık gösterebilir. herkes aynı boyutta görmüyor olabilir şuan.

eğer çok rahatsızsanız, desktop (ve bazı mobil tarayıcılar) için user-style eklentileri var.
onlar ile sitenin görselinde ufak tefek değişiklikler yapmanız mümkün.

yıllar önce beta eksiduyuru vardı. bir ara açılacaktı ama sonra yıllar boyu kapalı kaldı. sanırım burası yine o proje.

evet o projeyi son 3 haftada gece gündüz biraz da AI sayesinde adam ettim.

@compumaster
Bence zamanı gelmişti, iyi de oldu ellerinize sağlık.

User style gibi bir alan olsa db’de kullanıcılar kendi css stillerini kaydetseler güzel olur. Ufak tefek görsel iyileştirmeler yapılabilir.

tasarımcı birileri varsa ve css üzerinde çalışmak istiyorsa benimle iletişime geçerlerse bir şeyler yapabiliriz.

Altın sertifikası; ALTINS1 borsada aynen bir hisse senedi gibi alınıp satılabiliyor ama gerçek ederinden bağımsız spekülatif bir hisse gibi hareket etmeye başladı. Şu anda borsada bir adet ALTINS1 71,22TL (0,01g altına eşdeğer) oysa fiziki olarak alacağınız 0,01gram altın 54TL falandır. Arada yüzde 30 gibi bir fark var, şişmiş bir fiyat var. Yarın bir gün devlet "hop burada ne oluyor, eşitleyin değeri" derse mağdur olursunuz. Saklayabilecekseniz, uzun vadede fiziki altın almak en güzeli.

ilk haftadan kıskançlık krizi denmez. ilişkinin geleceğine dair garantici yaklaşmış denebilir. ben olsam yazarım tekrar. gayet güzeldi diyorsunuz ilk döneme. yazın bir kendini açıklasın. ikna olursanız devam etmek için çaba sarfedersiniz.

edit: bir de bu saatte buraya yazacak kadar önemsemişsiniz :)) yazın yazın :)

yedirememiş bence bu kadar kolay gitmeni. asla yazma.o kadar konuşası varsa kendisi yazsın.

Instagram kısmını hiç anlamadım ama ben yazmazdım. Ben olsam herkesle arkadaş olmuyorum deyip giderken laf sokardım.

Bir de hareketlerini yorumlama. Herkes istediği gibi anlar. Çocukça şeyler.

hallegadola +1
sen yazma. iyice yapışkan bi şey olacaksın ve burun kıvıracak yazarsan.

red flagg ne bilmiyorum ama söylemek istediklerini direkt söylemesini rica et bir daha birleşirseniz. böyle çok yorucu.

Ben olayı çok anlayamadım kim reels paylaşmış, kim edit yapmış, anne figürü olan kadın ne alaka karıştı bende hepsi.

Önemsediğim birisiyse, o bir haftalık iletişimin duygusu bana işlediyse bir kez daha yazıp her şeyi net olarak konuşmak isterdim yanlış anlaşılma kalmasın diye uğraşırdım. Pek önemsemediğim bir insan için bunu yapmazdım direkt no contact

red flag ne :D

kadın sende sadakatsiz ve cıvık bir profil ihtimali sezmiş. muhtemelen bu yönde bir travması var. anne figürüyle yanak yanağa pozlar senin için "olmazsa olmaz" değil ise, uzatmadan bu tür paylaşımları kesebilirsin. kaldırabilirsin. kızda bir problem yok. insanlar çok cıvık ve güvenilmez bu devirde.

ben 60+ bir abinin kız arkadaşımla sarmaş dolaş abuk sabuk bir samimiyette olmasına asla katlanmam mesela. dibine kadar kavga ederim. anne figürü ise bayramda elini öpersin, nasılsınız efendim? diye hatrını sorarsın. teyzecim bir ihtiyacın var mı? diye sorarsın, yanak yanağa fotoğraf çekinip story atmazsın :)

başka kızlarla olan yazışmalarını videolaştırıp reels olarak mı atıyorsun?

eğer cevabın evetse: bu edit yapmayı sevmek değil. bakın ben de bir sürü kızla konuşuyorum diye gösterme ezikliği. sırf bir sürü kıza yürüdüğün için değil, böyle ezik reelslar paylaştığın için de gitmiş olabilir.

eğer cevabın hayırsa: ne editi o zaman onlar, ne yazışması? biraz daha bilgi ver. neyi kıskanmış, neden güveni kırılmış görelim.

her türlü sonuç: bu işten olmaz gibi geldi ya. kızın da senin de çok ilginiz yok bence. zorlamayın. başka kızlarla yazışmalarını paylaşan biri olarak sen kendin red flagsin zaten. o kızın red flag olup olmadığını değerlendirmek için başka bir olaya tepkisini görmek lazım.

yazışmalı reels ne demek, keşke onu da açıklasaydın. yani başkalarıyla yaptığın yazışmaları reels olarak mı atıyorsun? eğer durum buysa kız değil sen red flag’sin.

yine ucuz kurtulmuşsun, bazı kız arkadaşlarım salak ediyor karşısındaki çocuğu aynen böyle yaparak, köpek gibi eğitmek deniliyor buna kızlar arasında.
geri dönersen yine bu gibi salakça bir duruma maruz kalıcaksın, sonra böyle durumlara maruz kalmamak için ot gibi hayat yaşamaya başlayacaksın kavga çıkmasın diye.

takılmak istiyorsan takıl da gönül bağlama.
seni yedeğe attığı kişi bunu salmış bu da hem ona hem sana bir şeylere sallıyo belli işte.

2-3 yıllık ilişkidir, kendinizi anlatmanız gerekir, anlarım. ama 1 haftalık ilişki için neden birilerine laf anlatasınız ki? ne gerek var?

5k faiz ödersin

beğenmedim de geç.

ama mağazadan aldıysan iade almak zorunda değil bilgin olsun.

2 saat almıştım biri elbiseme uymadı.iade işlemi başlatalım lütfen.bitti gitti.

Evi onun üzerine alma, kendi üzerine alıp kullanım hakkını annene verecek şekilde tapuya şerh koy. Kimse anneni çıkaramaz evden. Evi sen satsan bile alan kişi de çıkaramaz.

Onun dışında garantiye alacak bir yol bilmiyorum

İlk evim kredisi için değer mi bilemedim.
Eğer ev alma imkanınız varsa kredili olarak alın geçin. yarın öbür gün elinizdeki parayla da alamayabilirsiniz.

kendi üzerine alıp anneye intifa (kullanma) hakkı verin. dilerse kendi oturur dilerse kiraya verebilir. miras olarak da kalmaz

kardeşinin saklı payı olacağı için ilerde sana karşı saklı pay davası (tenkis) açabilir. bir şekilde krediyi kendin ödediğini ama annenin adına aldığını mahkemeye ispat etmen vs uğraştırıcı bir sürece girmiş olursun. yani evi annen adına aldınız ve sonra notere gidip bu ev çocuğum baldan kaymak'a ait olacaktır diye vasiyetname düzenlediniz diyelim. o durumda kardeşin vasiyetnamenin iptali ve saklı pay nedeniyle tenkis davası açabilir. bunu yapmayacağından eminsen al. sonra eşinle ilk evim kredisinden ev aldıktan sonra annen hayatta ise gidip o evi kendi adına geçirirsin geri.

yani hukuken sana yap knk bişey olmaz diye garanti verilmesi pek mümkün görünmüyor. bu senin ailenle ilişkine vs bağlı. kardeşim asla böyle bi şey yapmaz diyosan yap.

Mirasta kardeşinizin talep etme hakkı olabilir.

İşin içinde mal mülk olduğu zaman kimin nasıl tepki vereceğini bilemezsiniz.

Ne ne insanlar ne kardeşler sıkıntıya düşüyor.

Bu konularda naçizane fikrim, asla "ben güveniyorum" diye yola çıkmayın.

Sadece sözlü anlaşmalara bel bağlamayın.

Yarısı vadeli yarısı borsa

gökten inse keşke şimdi.

ben borsa işlerinden hiç anlamam, keşke anlasam. ama o işlere bulaşacak kadar param olmadı hiç. önce borçlarımı kapatır stresten kurtulurum. kalanı vadeli.

Düzelteyim; vadelide paran var mı desen, yok :) tavsiye verirken riski dağıtmayı düşünüyor insan. Gayrimenkul, altın ve borsada benim yatırımım.

Direkt istanbula geri taşınırdım. Bitirdi bu şehir beni.

Müteahhit akrabamız var ona verip bir sonraki inşaattan kâr payı alırdık muhtemelen. En kötü ihtimalle şu anın en popüler yatırım araçları olan gümüş ve abd borsasına yatırım yapardım.

5 e bölüp
1/4 ile altın ya da altın sertifikası alırdım
1/4 uzun vade vadeliye atardım
1/4 borsa
1/8 gümüş
1/8 nakit ve ya günlük vadelide tutardım ki alım fırsatı gelen borsa kağıtları için

O mertebelerde bi seyler var kenarda. %50 abd borsalari, %30 vadeli, %20 ppf

yarısı fiziki altın yarısı fiziki gümüş

Yüzde yüz msci world index.
Bir diğer düşüncem de stoxx 500 + msci world ex Europe yüzde 50/50 olabilir.

Uzun vadeliyse tamamı altın

- Aylık temettü dağıtan ABD borsa fonları var bir kısmı oraya
- Bir kısım altın, hala gideri var
- Bir kısmına da Aselsan ve Tüpraş.

ev alırım (istanbulda yaşamıyorum)

Arabamı yenilerim

Risk almayın hocam

YENİSİNİ AL. Zehirlenince load game olmuyor...

hiç bir şey olmaz.

neden bir şey olmayacağını da yazayım. bütün ürünlere koruyucu ekliyorlar. etikette yazıyor.

Açık kalmış derken sonuna kadar açık mı? Hafif aralıksa hala görece soğuk kalmıştır. Her iki durumda da cevabım, birşey olmaz bir tadına bakılıp karar verilir yönünde.

Bence git, cenaze durumu kanlı bicakli değilseniz katilmaniz uygun olan bir şey.

cenaze başka bişey.

sorduğunuza göre vaktiniz de var.

gidin.

bu süper samimi olalım demek değil bundan sonra. istemezseniz sonrasında iletişimi güçlendirmezsiniz.

Katil +1

Gidin .

Seni cenazede görmese aaa baldan kaymak gelmemiş der mi? Derse git yoksa zaten ilişkiniz çoktan bitmiş.

Seni ne ilgilendirir ya annesi olsa neyse. Başsağlığı dilersin.

gidersen iyi olur ama gitmezsen de ayip olmaz.

Date e cikiyorsun. Normal arkadasinla kahve icmekten farki yok.
Kaldi ki iki taraf da birbirinden hoslanmazsa arkadas da olabilirsiniz.
Ikisiyle de date e cik. Mal gibi benim su an baska dateim var haftaya görüselim mi falan deme.
Iliski ilerleyince exklusive olalim mi konusmasi oluyor zaten.

Trend böyle su an.

Çıkarım sohbet ederim kişileri tanımaya çalışırım

hic tanimadiginiz 2 kisi ise, sizde bir hoslanma vs yoksa, farkli insanlarla tanismak cok normal. 2'sinden de hoslanip devam etmek isterseniz problem.

bundan kolayi yok hocam :) ayip olmaz, cunku ilk kez taniscaksiniz. ikisi ile de bir gorusun, hangisi ile devam edecekseniz onunla devam edersiniz

Bu tesadüfen de yaşanabilir. Aynı hafta iki farklı yerde iki kişiyle tanışır ikisinden de hoslanirsiniz, tanışma bu nikah değil.

önümüzdeki 5-10 sene diye bir dünya artık yok en iyi ihtimal 2-3 sene var.

gaming laptoplar artı çok kuvvetli yani 5 sene önceki gibi en iyisini almak çok da gerekmiyor bence. rtx4050 veya üzeri, i5-i7 13. veya 14. nesil, min 16gb ram ve 1tb ssdli bir makina yetecektir.

ben olsam ucuzluğuna aldanıp monster veya casper almam. lenovo, msi, acer'ın predator serisi gibi modellerden bakarım.

30-60K arası bakılıyorsa giriş seviyesi oyuncu laptopuna denk gelir. giriş seviyesi derken işlemci ve ekran kartı düşük olmaz ama kasa kalitesi, soğutma kabiliyeti vs. daha düşük olacaktır. örneğin acer predator vs acer nitro serisi gibi. o bütçelerde lenovonun loq serisi fena değil.

Ram ve SSD konusuna çok takılma uygun fiyatlı bir baz laptop bulup buna ram + ssd ekleyebilirsin. mesela şu makinayı alıp 1tb ssd+ 2x16gb ram eklesen toplam 40 bine
maledersin. hatta 24gb yeterli bir kapasite ram eklemeye bile gerek yok. bu makina örnek. bunun gibi çok fırsat ürünleri var.

www.hepsiburada.com

beğendiğin makinanın üretici kodunu aratarak daha iyi fırsatlara bulabilirsin. örnek verdiğim makina için "83GS00P6TR" koduyla google'da aratırsan başka fırsatlara-satıcılara da ulaşırsın. fiyatı aynıdır ama sendeki kredi kartına vade farksız 6 taksit veren bir satıcı bulabilirsin.

www.monsternotebook.com.tr

www.youtube.com

Keko rap gibi buna da tahammül edemiyorum.

Kendisini de sevmem, sevenini de sevmem :)

Barbie bebek. Elime verseler bir iki kurcalar sonra bu ne lan der atarım kenara.

Sevmem. Hiç bir şeyi bana hitap etmiyor.

ben de ne numarasi var cozemedimm, bir tek willow sarkisini begenirim, gerisi bence cop.
sesinde falan da bir numara yok.
dua ve lipa ile der susarim.

Aski, ayriligi duygu halini cok iyi hissettiriyor.
Ben seviyorum. Isini de kisiligini de.

Sadece müzikten para kazaniyor. Hicbir is birligi yok. Baskasi olsa onun yerinde neler yapardi. Buna saygi duyarsin ek azindan hiç değilse

Bir tane sarkisini bilmem ama keske ıssız adaya dussem kendisi ile.

eski amerikali sevgilimi animsatiyor bana. ayni keskin, sivri yuz hatlari, ayni fake tavirlar, bos muhabbetler. firsat verilse dua lipa ile aksam yemegini tercih ederim.

@sonsuz; bircok reklamda goruyorum ben kendisini. is birligi yok derken baska bir sey mi kast ettin bilmiyorum.

tam bir cult lideri. o kadar bir guc biriktirmis durumda ki medyada negatif bir sey yazamaiyorsun hakkinda. bu orgunun diger ucunda: amerikada liseye giden bir kizsan sevmeme sansin yok dislanmamak icin. bir de sevenleri cogunlukla asiri takintili. sirf 'taylor kazaninca biz de kazanmis sayildik' seklinde kazanan takimda hissetmek icin ayni albumu defalarca satin almalar, her gun tum gun spotify'de stream etmeler falan. cult iste.

O kadar ödül almasa bu kadın kim derdim, gözümüze soktukları için tanıyorum. Ne herhangi bir şarkısının müziği ne de sözü aklımda, öyle yüce bir sanatçı.

malin onde gideni bence.

Daha önce yine benzer cevap vermiştim bu tarz sorulara;

İki sene önce sorsan mehh abartı falan derdim ama sonra canım nişanlımla sevgili olduk ve kendisi bir swiftie olduğu için ben de hanımköylü olarak dinlemeye başladım ve beğendim. Geçen sene spotify'da en çok dinlediğim şarkıcıydı mesela. Genel olarak kendisine nefret de çok var ve bazı konularda hak etmiyor değil (abartı özel jet kullanımı vs) ama severim. Eras tour filmini birkaç defa baştan sonra izledik, debut albümü dışındaki tüm albümlerini dinledim. Debut için taylor's version bekliyordum ama sonra haklarını satın aldı, dinlerim onu da bi ara lol

Dua Lipa denmiş, onu da çok severim ve bence pop olarak Dua Lipa şarkıları daha iyi ama taylor'ın asıl özelliği söz yazımında. Şöyle all too well 10 minute ya da dear john falan dinleyince etkileyiciliği daha da hissediliyor. Hareketli şarkıları ikinci planda bence

Zamaninda sisirilmis, piyasaya tam bi proje olarak sunulmus sonra da ergen kitlesiyle isi goturen biri benim icin

Hot potato da iyi bi sey yazmamis haberin olsun djdjd

ovgu bekliyormus arkada$ adadasdsadaf

hastasiyiz, surtmeden 2 diyorum.

Presage ların open heart olmayanlarını beğeniyorum bunu beğenmedim, erkek

6-e

Beğenmedim , kadın

Yeşil hiç hoş, kibar veya elit durmuyor.

8 / E. Mekanizma gorunmese 9. Deri kayis olsa 10.

7

Otomatik saat kullanan akp secmeninden daha asagidadir benim gozumde. Muzelik, saat geeki bir kac dedenin gazina gelip otomatik saat aliyordur cunku. Alt tarafi saati dogru gostermesi gerekirken onu bile yapamaz otomatikler, yok takmadiginda Geri kaliyormus, ayariymis bilmemne ugrasir durursun bir de, belki de su an icin dunyanin en gereksiz, en overrated itemlari olabilir automatic saatler

5/E
Seiko Presage saatleri genel olarak beğenirim ama open heart ve rengi bana hitap etmedi.

E 8/10

Ben de akıllı saat kullanmadığım nadir günlerde SPB469J1 modelini kullanıyorum.

1 puan yeşil renkten kırdım.
1 puan da bence saatler gereksiz şeyler bu kadar para verilmesini mantıklı bulmuyorum ondan kırdım.

4 / k

Çok ince çizgide. Çok kıro da durabilir, çok klas da.. takana çok bağlı.

3. kötü ya :s

(kadın

1- açık muhafazakarlık dönemindeyiz bence bu da onun sonucu. telefon numarasında ne var işte ortam kötü vs cevabını alırsın muhtemelen de burada çok ciddi bir kaniksanmis öküzlük var özellikle senin durumunda. Yani dolaylı olarak sana diyor ki "sapık vs çıkarsan belli olmaz" gelmiş geçmiş en büyük kabalık.

2- hayır. Bence biraz da nasıl naz yapılacağı unutuldu iletişimin içinde, böyle evrim geçirmiş olabilir.

Dümdüz olmak kötü değil. Bana da böylesi daha doğal gelir çoğunlukla.
Ama bazı insanlar yığın nasıl hareket ediyor ise bunun gerekli ve doğru olan şey olduğu yanılgısına fena halde kendini kaptırabiliyor.
Dolayısıyla yanlış değil yaptığın. Ama konjonktür gereği “formal” olan önce insta istemek, stalklamak, fotolarını/hikayelerini beğenmek artık.
Maalesef planlı, tekdüze ve mekanik bir süreç.

Olay ne biliyor musun biraz da -mış gibi yapmak lazım. Böyle hödük gibi konuya girince olmuyor. Evli bir arkaşım ne gerek var flört etmeye falan demişti ben de aşk oynanması gereken bir oyundur demiştim, saçma ama evet oynamamız lazım bu işin doğası bu. Ne alakası var diyeceksin wp yerine insta bu oyunu sağlıyor. Neyse sonuç olarak bu aşama tanımak için lazım ve gerekli. Eskiden de vardı bu olay ama köyde bakışarak ya da mendil veremek falan şimdi instada yapıyoruz

1. whatsapp'te stalk yapilmiyor, takip ettiklerine bakilmiyor ondan heralde.
2. degil hatta daha iyi. mesajlasmak zaman kaybi. tipini begenmedigin insani zaten direkt eliyorsun.

1. Whatsapp'ta numara vs vermis olunuyor ilk asamada sadece gormus ve seni begenmis oluyor henuz fikirlerin hakkinda bi gorusu yok. O yuzden instagram ile hem daha fazla foto gormus olunur hem de konusma uslubu vs uymazsa bitirmek daha kolay gibi.
2. Hayir cok iyi bi sey. Disarida gorusmek istemiyorsa bence msjlasmak vakit kaybidir.
Basliga cvp da; hayir ama ben de begenmissem eger karsilikli olmasi guzel oluyor.

Türk kizi kafasi böyle maalesef.

Numara gibi degisken bir seyi paylasmaktan tirsarlar ama Instagram'da paylasilmadik seyleri kalmaz.

Bunun bir de WP grubundan özel olarak yazdiginizda kuduran versiyonlari var.

bormawachs.com

fabrikada bunları kullanıyoruz. tr'de de bulunabiliyor. bebek mobilyalarında kullanılabilecek kadar güvenli sağlık yönünden.

değişmesi lazım alttan su almış olabilir.

Durduk yere şişmez. Bir yerden su işliyor. Önce o sorunu çözün sonra değiştirin.

Ek: Tam o noktada bir sorun var anlamı çıkmasın. Mesela amerikan mutfaktır. Bulaşık makine su alma hortumunda kaçak vardır. Kaçan su eğime göre laminat parke altından yürüyüp o noktada gölleniyordur. Onun için orayı şişirmiştir.

Temizliği çok foşur foşur suyla yapıyorsunuz veya oralara bir sebepten bir birkaç kova su döktünüz ihtimali de var.

riskli. muhtemelen bozulmamistir ama bilemezsin. cunku markete gelene kadar ne sekilde tasindigi da onemli. su tarihe kadar satilmasi/dondurulmasi gerek yazmiyor mu paketin bir yerinde? ben 2 gunden fazla tutmuyorum.

pişti mi? pişmediyse risk alma.

tavuk büyük risk. bir parça kopar bir hayvana ver yemiyorsa direk çöpe at.

bu nasil bir cinsiyetcilik ya. hangi ahirda yetistin sen?

dyson v10 absolute. en yeni serilere gerek yok. absolute olmasi önemli.

@sonsuz çölde bulunan bir otelde, psikolojisi bozuk. Dyson alıp geçeceksin. Bunlar feminist olduğu için erkekler de bilir diyorlar ama gerçeklerden yine uzaklar. Temizlik denince kadın, madenci denince akla errrrkek gelir. Pis acemiler.

Bosch pas direkt. Profesyonel ve yarı profesyonel makineler için daha iyi çalışıyor ev konusunu çözemediler.

Maddi durum yeterliyse o işte pahalı satılan dyson da olur. Yok az pahalıysa v10. Hayırdır senin neresi için ihtiyacın var da modeli soruyorsun? O da belli değil? Random konuşuyoruz.

Maddi durum Yeterli değilse philips şu meşhur ıslak kuru.

Fakir.

Yillardir kullanirim.

buzdolapları fırınlama şekilde yapılan ve elektrostatik boya diye tabir edilen boyayla yapılan bir işlemden geçer.

evde bu ortamı bulamazsınız tabi. en mantıklısı buzdolabınızı aynı boya koduyla yapılmış inox sprey boyayla boyayacak. gerekirse derin çiziklere zımpara yapıp ince macun artı boya geçecek yetenekli bir boyacı lazım size. normal sıradan ev boyacısının yapabileceği işler degil. Bu gibi işlerde en iyi performansı oto boyacılar sergiler

kapak gibi bişeyse aynen kapağı söküp oto boyacısına götürebilirsin. ama gövdeyse sıkıntı. taşırken yine çizilecek ve yapılacak boya, orjinalinden katiyen daha sağlam olmayacaktır.

normal sprey boyalar ise çok daha dayanıksızdır tırnağınla bile kazıyabilirsin.

ayrıca sprey boya bile yaptırsan, az miktar olacağı için pek yapma konusuna girmiyor boya dükkanları. katalogtan seç diyor. hadi yapacak olanı buldun, o zaman da örnek göster fotoğrafla resimle olmaz diyor.

benim bi kaç arkadaşım luthier ara ara değişik renkler yaptırıyolar sprey oradan biliyorum. veya rötüş için boya gerekiyor, orjinal renge boyamak için boya gerekiyor vb.

Stella Biancanın tezgah/mutfak dolabı boyamak için üretilmiş boyasını mutfakta kullandık. Değiştirmeyi düşündüğümüz eski ve kötü görünen aspiratörüm de bir kısmını boyadık ve gayet uygun oldu. İz bırakmadan, katman oluşmadan boyanabiliyor.

boya için zaten yazanlar olmuş. en pratik ve ucuz yol sprey boya alternatifleri. piyasada bu işler için bir çok ürün var.

ben ona da girmeyeceğim diyorsanız farklı renk ve desenlerde buzdolabı stickerları mevcut.
www.trendyol.com

resimlerinden gördüğüm kadarı ile sadece ön cephe için bunlar ama gayet ucuzlar. kapatmak istediğiniz yerler yan kısımlar ise yahut bunları sevmediyseniz araba kaplayanların kullandığı folyolar da iş görebilir.

şirketten bir bayan arkadaşım buzdolabını komple turuncuya kaplamıştı oradan biliyorum.

chatgpt'ye rüyanı yazıp carl jung'a göre yorumla dedim:


"Tadı damağımda yarım kalmış aşkımı gördüm" ifadesi, Jung’un gölge ve kişisel bilinçdışı kavramlarını çağrıştırır. Yarım kalmış bir aşk, bastırılmış veya tamamlanmamış duyguları temsil eder. Jung’a göre bastırılan her şey bilinçdışına itilir ve rüyalarda sembollerle geri döner. Bu kişi, senin duygusal olarak tamamlanmamış yönünü temsil ediyor olabilir.

"Stadyumdayız. Elinde bir tektaş." ifadesinde, stadyum topluluk, kalabalık, göz önünde olma gibi temaları simgeler. Belki de bu aşk bir zamanlar toplum önünde yaşanabilecek bir potansiyele sahipti. Tektaş yüzük ise evlilik, bağlanma ve birleşme arketipini temsil eder. Ancak bu yüzüğün başkasına verilmiş olması, içsel bir kayıp ya da reddedilme hissini tetiklemiş olabilir.

"Heyecan içerisinde bakıyordu. Çok üzüldüm, resmen 10 yıl yaşlandım rüyada." cümlesinde, Jung’un anima kavramı devreye girer. Karşı cinsteki figürler, kişinin kendi içindeki karşıt yönlerini temsil eder. Onun heyecanı, sende var olan canlılık ya da bağ kurma arzusunu yansıtıyor olabilir. Yaşlanma hissi ise içsel enerjinin çekilmesi, yorgunluk ya da duygusal bir zaman kaybı hissine işaret edebilir.

"Bana da bunu bir arkadaşı haber veriyordu." ifadesi, rüyalarda başkalarının haber vermesinin çoğu zaman iç ses ya da sezgisel bilginin sembolü olduğunu gösterir. Bu arkadaş, bilinçdışının sana bir mesaj iletme biçimi olabilir.

Genel olarak rüyanın teması; kayıp, pişmanlık ve sahiplenememe üzerine kurulmuş görünüyor. Tektaş yüzükle sembolleşen aidiyet hissi, bilinçdışında senin tarafına aitmiş gibi algılanıyor. "O yüzüğü ona ben almalıymışım gibi" düşüncesi, tamamlanmamış bir içsel birleşmeyi simgeliyor olabilir.

Bu rüya sana şunları söylemeye çalışıyor olabilir:
O kişiyi değil, onun sende uyandırdığı parçayı fark et.
Yüzüğü senin alman gerekmiyordu, ama o duyguyu içsel olarak bütünleştirmen gerekiyordu.
Kalbin kırıldıysa, bu hâlâ içsel bir tamamlanma arayışında olduğunu gösteriyor olabilir.

3 vakte kadar xxx olacak gibi seyler bekliyorsan onu baskasi verir. benim tavsiyem: olmayacak duaysa arabesk seyler tuketmeyi azalt. olacak birseyse o vesileyle arayin belki yol olur.

Abi aranızdaki muhabbete bağlı. Benim bir arkadaşa bunu söyleyemem. Ama dostlarımdan herhangi birine lan olm tv yokmuş, nasıl yok lan, mutfağı saymamışım al gel derim. Reddedince ayıp olmaz. Ben olsam istemem kimseden bir şey.

1- almak ayıp değil de, önce reddedip sonra olur aslında demek biraz ayıp gibi, yine de samimiyete bağlı yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez yıllardır şeklinde bir arkadaşla olabilir gibi ancak.

2- hayır.

Gereksiz süs eşyası, kupa seti vs almak yerine "evde ne eksik?" diye sormayı seviyorum ben. "Ay yok vallahi hiçbir şey lazım değil" demeden cevap veren arkadaşlarımı da çok seviyorum. Tekrar sorarlarsa (ve bütçelerini az çok kestirebiliyorsanız) bence söyleyin.

("Ay, hiçbir şey alma" diyen arkadaşımın çocuklarına oyuncak bateri seti almıştım mesela, bir daha hiç öyle cevap vermedi.)

Elindeki fazla tvyi vermeyi teklif edebilecek yahu bunu kabul edebileceğim biri ise ben ayıp olacağını düşünmezdim. “Tv duruyor mu? Mutfağa koyarım diye düşündüm sonradan” demekte bir tuhaflık görmüyorum ben. Ama cevaplayanlar ayıp olabileceğini düşünmüş.

Bence ayıp olmaz ama teklif eden kişinin ne düşüneceğini bilemiyorum tabii. Bence onu soran insan bunu da gayet makul karşılar. Ayrıca hem tvye yer bulmuş olur hem hediye masrafına girmemiş olur :)

Reddederken “senin eski püskü tvne mi kaldık köpek! Benim televizyonum senin sülaleni satın alır!” Demediğini varsayıyorum tabii :)

Hayvanın var mı?
Evinde çok kenar köşe var mı, çok eşyası olan, heryerde, saksıdır, biblodur, vesairedir, eşyası bol biri misin? dağınık mısın?
Koltuk, yatak süpürür müsün?

gibi sorulara cevap lazım.

Hayvanım yok.
Eşya az, minimalist ev.
koltuk, yatak yıkarım süpürmem.

O zaman 2

tavsiyeler android içindir.
chrome uygulaması yerine reklamları azaltan bir tarayıcı tercih edilebilir.
sosyal medya uygulamalarının lite sürümleri yüklenebilir.
family link kullanılabilir.
uygulama erişimlerini kısıtlayan (app locker) programlar yüklenerek play store ve ayarlara erişim kısıtlanabilir (bilinmeyen kaynaklardan uygulama yüklenmesi ayarının değiştirilmemesi için)
sosyal medya veya mesajlaşma uygulamalarında tıklanacak bağlantıların gerçekliğini sorgulayan, sitenin güvenli olup olmadığını test eden antivirus benzeri programlar edinilebilir.

ancak herhangi bir sosyal medya uygulamasında beliren danıştay kararıyla kredi kartı aidatlarında geri ödeme benzeri oltalama reklamlarına tıklayarak açılan sitede istenen bilgileri doldurmayı engelleyecek bir uygulama yok. bu konuda kişinin bilinçlendirilmesi gerekiyor.

Sıfır almak daha mantıklı. Ayakkabı tamircileri çıldırmış; o fiyatları istiyorlar ama kaç gün dayanacağının bir garantisi yok. Geçenlerde İstanbul'un uzak ilçelerinden birinde bir ayakkabıcıya bir ayakkabım için kauçuk malzemeden taban değişikliği fiyatı sordum. 2bin lira fiyat istedi. Ayakkabının sıfırı 4bin TL. Gittim yenisini aldım.

bu nerenin fiyati ya saka mi? ben mahalle arasi lostrada yaptiriyorum gerci bayadir gitmedim ama bu fiyatlari kim istiyor avm icindekiler mi? tavsiyem mahalle arasi bir lostraya goturup sormak. bulundugunuz yerde yoksa da h.sonu baska ilceye gidip falan bakmaniz.

ayakkabı tamircileri çıldırmış +1
taban değişimine 1100 tl verdim adidas stan smith için.
yenisini al 2k ise ayakkabı, içinede rossmanlardan tabanlık al koy

Düşünüyorlarsa niye kapora istediler ki? Vermeseydiniz keşke. Öyle saçmalık mı olur!
Öte yandan, son yıllarda çok fazla kiracı-ev sahibi çatışması yaşanıyor. İnsanların kılı kırk yarması normal.

Ben kendim kiralarken de ev sahibiyle tanışmak isterim. Yarın öbür gün birçok konuda ev sahibiyle kiracı baş başa kalıyor. Emlakçı hiç sorumluluk almıyor. Karşımda nasıl bir insan var görmek tanımak isterim

1-ara sor bence kapora da vermişsin hem
2-tabii ki geri alman lazım vazgeçerse. kapora vermeseydin keşke ama

Kemal Sunal'ın "Kiracı" filmi :))

Genelde ev sahibi emlakçılara kriterlerini iletir ve ona göre kiralama yapılır. Yani kesin kriterler varsa baştan ev gösterilmez bile. Örneğin "belli "meslek gruplarına asla ev verme" gibi. 4 ayrı evde tek başıma kirada yaşadım, sadece birinde ev sahibiyle yüzyüze görüştüm o da üst katımda oturduğu içindi. Düşünelim dediklerine göre evi isteyen başkaları da var onlara daha yüksekten kiralamaya çalışıyorlardır.

1- Kapora verdiğini, bir an önce eve taşınmak istediğini belirt. Kendilerine 1 gün süre ver. Sözleşme yapmayacaksak başka ev bakıyorum işim acil dersin.

2- Üstte belirttiğim şekilde iptal durumu olacaksa kaporayı geri alacağını belirt. Bağırma çağırma gerekebilir seni yumuşak gördülerse laftan anlamazlar. Eve taşınamayacaksan mutlaka geri al paranı bırakma.

Ben de gecen sene evimi kiraya verdim. Kapora falan istemedim ancak karar vermek icin ben de 2 gun falan sure istedim kiracidan.
Yani sonucta kiracinin iyisini bulmak zor. Biraz zaman gerekiyor. Bu acidan dusunmek lazim.

Ama kapora isi cok sacma bir durum olmus. Cunku kapora dedigin sey karsilikli anlasma durumunda soz anlaminda odenen birsey. Seninki tek tarafli.

Bence kesinlikle arayip sorabilirsin. Kendini bu eve adanmis gibi hissettirme. Hatta begendigim baska bir ev vardi eger olumlu ilerlemiyorsak onlarla konusacagim diye konus.

Tabiki kaporani vermesi lazim. Adam sana olur dememis cunku.

absurt degil gayet normal. zurich'de yasamiyoruz. kiracilarin ev sahiplerinin birbirini vurdugu, tehdit ettigi, mahkemelik oldugu bir ulkede yasiyoruz.

Normal olmayan şey bekletmeleri. Ben şimdi kaldığım evi tutarken ev sahibi tanışmak istedi, konuştuktan sonra beklediğimiz profilin de üstündesiniz, hayırlı olsun dedi.

Sizin ev sahibi ne yapacakmış, rüyaya mı yatacakmış...

Muhtemelen daha iyisi çıkarsa diye bekleyecek.

Kapora her türlü geri alınır.

ev sahibinin tanışmak istemesi normal çünkü imzaları attıktan sonra emlakçı aradan çıkıyor. ama yani evetse evettir, değilse değildir. neyi düşünüyolar ki? gbt filan mı sorguluyolar o arada. ben olsam emlakçıyı ara sorardım, sonuçta herkesin acelesi var. normal şartlarda kaporanın yanmaması lazım da burası türkiye.

evli olan birinin bu soruya rahatlikla b diyebilecegini zannetmiyorum. tam bir bekara kari bosamak sikki.
sahsen olayin detaylarina hakim olmadigim icin bu soruya yanit vermezdim. zaten genel olarak insanlara öyle bosan ya da bosanma denmez.

Evlilik öyle bir şey değil ki.
Eşin finansal olarak çok salakça işler yapmış olabilir ama bu evliliği bozmaz, ona karşı duygularını da değiştirmez.

Eğer eşin sana yalan söylemiyor, kandırmıyor, dolandırmıyor da sadece başarısız olmuş veya beceriksizse bu boşanma sebebi olmaz normalde.

Ama bu senaryolarda genelde sadece başarısızlık değil yalanlar, tutulmayan sözler, eşler arasındaki muhabbetin değişmesi vs. de vardır.

Evliliğe sadece “gelir birlikteliği“ şeklinde bakıyorsa elbette hemen kendisini en iyi koruyacağı şekilde boşansın.

“en sonunda da yüklü miktar çekmiş. Ne yaptığı belirsiz.“ asıl sıkıntılı konu bu. Öncesinde birkaç birşey olmuştur, açıklanabilecek sebepleri vardır vs. ama yüklü miktar+ne yaptığı belli olmamak= sorun. Direk gidilip boşanılır mı bilmem, eğer kendi kendine çözüyorsa nispeten iyi (çalışıp ödemek+aile mirası vs.). Ama etrafındaki herkesi olumsuzluğa sürüklüyorsa, herkes çalışıp bu borçu kapatmaya çalışıyorsa bu evlilik üzerine ciddi düşünülebilir.

Direkt boşanırdım. Hatta bu adama vasi atanmalı, adamın iyiliği için.

Direkt b.
Hele sormadan etmeden yapilmadiysa direkt ilk failda bosanma.

Loser erkekten daha kötü bir sey varsa o da hem loser hem acgözlü erkektir.

ikisi de Trail ayakkabı, toprak çakıl arazi yürüyüşü yaptığın yolda iyi tutunur, tabanı serttir, tüm gün ayakta durduğun bir işin varsa ağrı yapar, şehirde kullanıma uygun değildir, ıslak asfalt kaldırım zeminde bile kayabilir

Şehirde trail ayakkabı almayın artık görünüşüne aldanıp

Ama doğa yürüyüşüne gidecem dersen salomon alırdım

bunlar arazi-patika koşusu ayakkabıları taban yapıları buna göre. şehirde asfalt, beton zeminde kullanmak için ideal değil.
kullanım amacınıza göre tercih yaparsanız daha iyi olur.

markaya cok takilma. trekking icin salomon kullaniyoruz senelerdir ve cok memnunuz. esim kosu ayakkabisindan da ayni performansi alacagini düsünerek aldi ama ilk giyimden sonra onu da günlük hiking ayakkabisi olarak kullanmaya karar verdi. cok sert dedi ve on'a döndü. kiprun belki cok daha iyi bir performans verecek sana, denemeden bilemezsin. indirimde diye marka adina kanma.

bu arada trail running icin ben nike kullaniyorum, öneririm. inanilmaz rahat.

www.decathlon.com.tr

çeşit olsun.

Yorgunluk bedenine değil, bazen ruhuna çöker. Daha yeni binlerce kilometreyi ardında bırakmışken, şimdi aklında yeni bir rota var: Gökçeada. Mavinin dinginliği, rüzgârın serin fısıltısı, taş sokaklarda yankılanan ayak sesleri... Hepsi bir çağrı gibi kulağında çınlıyor. Ama aynı anda yolda geçen saatler, sabah erken kalkmalar, feribot sıraları ve belki de aceleye gelen bir tatilin yarım kalmış tadı da bir başka sesle konuşuyor sana.

Üç gün. Belki yeter, belki değil. Belki de ada seni beklemiyor bu kez. Belki de bu defa, olduğun yerde kalmak, bir yere gitmemek en doğru gidiştir. İstanbul’da, tanıdık sokaklarda, tanıdık yüzlerde dinlenmek. Plansız bir hafta sonu, hiçbir beklenti olmadan geçen saatlerin iyileştirici sessizliği.

Gökçeada bir başka zamana kalsın. Çünkü bazı yolculuklar, yola çıkmadan önce hazırlanmak ister. Bazı tatiller, beden değil ruh dinlendiğinde anlam kazanır.

hic gitmediyse gidilir. daha önce gördüysen gereksiz. bir yere git ama görmedigin bir yere git bence.

goodz chatgpt almissin kardes hayirli ossun

800km çok değil bence de, Gökçeada büyük bir ada, gidildiğinde adada da araç kullanmak gerekiyor, amaç dinlenmekse çok uymayabilir, bir de feribot süresi Bozcaada gibi değil çok uzun, 2.5 saat kadardı yanlış hatırlamıyorsam, tam 3 gece 4 gün gibi olmayabilir, ben yine de giderdim yolda olma duygusunu çok seviyorum çünkü.

Üç gün yeter zaten oraya, ideal.
Çok yapılacak bir şey yok ama orada. Denize girilmez sanırım daha. Köylere gidersiniz anca.

5 saat falan tutar yol.

Sonsuz gibi düşünüyorum. Evde oturmaktan iyidir ayrıca

bu ara whatsappta kari kiz uzerinden cok dolandiricik yapiyolar yuzde 75 olta atmislar diyorum

Rte dahil herkesin kimlik bilgisi internete sizdirildi. Ismini tcni numarani her seyi bulabilir isteyen

Düşme ahmet.

Görüntü gelirse açma, görüntü atma. Görüntülü arama gelirse cevaplama. Ekran görüntüsü alıp dava açıyorlar

Yaşı da 18 den küçükse çok pis koparırlar

ceplerini hesaplarını kontrol et :)

bende vodafone kullanıyorum öyle yanlışlıkla tek tıkla başka tarifeye geçmiyor. 2-3 kere onay ekranı geliyor. bu hikayeyi onlara da anlattıysanız sizin şark kurnazı olduğunuzu anlamışlardır. ondan yardımcı olmuyorlardır.

hattını başka bir operatöre taşı. hiçbir şey yapamazlar. öyle bir şey talep etme hakları yok. en kötü hakem heyetine verirsin rahatsız ederlerse.

vodafone iletişime geçti ve mağduriyetini doğruladı, benim gibi dijitalden bu şekilde yaşayan başkaları da varmış.

sonuç: iyi bir fiyat teklifi verdiler yaşanan bu durum için. Değiştirecekken, kalmayı tercih ettim operatörün de yaklaşımı sebebiyle.

Antibiyotik boşuna kullandın büyük ihtimalle zira influenza b viraldir. Enfluvir vermediler mi? 5 6 günden sonra şikayetlerin geriler 1 haftaya tamamen iyileşirsin geçmiş olsun

bana neredeyse bir ay boyunca zatürre muamelesi çektiler enfluvir kullanmadan geçmedi meret hala enfeksiyonlarla uğraşıyorum vücudumun her yerinde patlak veriyor influenza'nın çaresi enfluvir başka ilaç aramayın, üstüne oluşabilecek yan hastalıklar ve bağışıklığın zayıflaması nedeniyle bol bol takviye öneririm ben enfluvir üstüne iki virüs ilacı daha kullanmak zorunda kaldım böyle bir illet yok. şu anda da fistül ve cildimde iltihaplanmalarla cebelleşiyorum. kanımdaki mikrop düşük ama yok olmuş değil yani.

Beni sevmeyeni 3 saat daha falan sevmeye devam ederim sonra biter. Varligini bile unutabilirim

Sevmem ki. Umurumda bile olmaz.

Ben çok duygusalım. Bir hafta durmadan ağlarım, sonra unuturum. Engellemesini ya da evlenmesini beklemem.

Karşımdaki insanın ne yaptığı çok da bir şeyi değiştirmiyor. Ben kendi içimde süreci yaşarım. Ne zaman unuturum diye de bir soruya cevabım yok. Zaman

Onun gerçekten "kötü" biri olduğuna kanaat getirmek bitirir içimde. Bana kendisi hakkında "kötü" dedirtiyorsa bitiririm.

Psikoloğa giderim ve asıl meselem neyse onu çözmeye çalışırım. Zira bitmiş bir ilişkinin ardından "uzun yıllar" o kişiyi hala sevdiğini düşünmek rasyonel değil, hayatın olağan akışına da aykırı. Aşk ve/veya sevgi böyle bir şey değil. Paylaşım yoksa duyguların devam etmesi o duygu halinin kendisine ters.

Ünvanın müdür yardımcısı oluyor

Gelmez niye gelsin. Seçim yok bir şey yok

Seçim yok, gelmez

Hayır. Asgari zaten yıllık belirlenen bir şeydi. 2022-23’de enflasyon ve seçimden dolayı temmuzlarda zam geldi, artık gelmez

seçime kadar zam yok.

camlılar güzel bence, kapalının bir numarası yok. erkekse camlı daha çok sevilebilir.

1 iyi.

Madem g-shock alacaksınız o zaman aşağıdaki modeli tavsiye ederim;

www.pazarama.com

Saat güneş enerjisi ile şarj olduğu için pil derdi yok. Ayrıca bluetooth ile belli aralıklarda telefonunuza bağlanıp kendini her zaman doğru zaman diliminde ve saat/saniyede tutuyor. Telefondan ses çıkarabiliyor ya da tek düğmede bastığınız andaki lokasyonun koordinatlarını telefondaki uygulamaya kaydediyor. Diğer saatlerdeki pek pratik olmayan ıvır kıvır özelliklerin yanında bunlar baya işe yarıyor.

Casio ae1200

Siyahı da olur ama çelik saat haftasonu neden takılmasın, gri çelik kordonlu bir modeli de var, saatçiler arasında ismi casio royale diye geçer

youtu.be
www.ersasaat.com.tr

1 ve 3 iyi

Gümüş böceğine benzettim ben, zararlı değiller.

Rutubetli bir evin var.
Çok fazla üremedikleri sürece zararsızdır. Sevimlidir.
Çok çok çoğalırlarsa kağıt yer, doymazsa giysilerini yer.

Gümüşçül/gümüşcün falan deniliyor. Nemli yerleri sever

Bayağıdır gitmedim, hiç kamp tecrübem de yok ama Bozcaada ağustosta bile rüzgarlı ve serin olan bir yer, geceler için kalın bir şeyler gerekebilir.

Haziran başı deniz suyu henüz isinmamis oluyor. Bozcaada denizi normalde de zaten çok soğuktur; soğuk denize girme alışkanlığınız yoksa denizi unutun.

fiyatlarına göre güzel saatler hepsi.

3 ve 4 güzel. open heart ben de seviyorum ama tissot'unkinin yeri garip geliyor bana. seiko presage mis gibi.

tissot'nun güç rezervi 80 saat. diğerlerinin 40 saat civarıdır. cuma akşamı çıkarıp pazartesi günü saati ayarlamadan hayata devam etmek güzel bir şey benim açımdan.

Waffle kadranlı bir prx'i incelemeden bence satın alım gerçekleştirmeyin

Altın rengi Tsuyosa muhtemelen kaplamadır, yerinizde olsam marka/model bağımsız kaplama bir saat almazdım çünkü zamanla mutlaka çizilip altından çelik görünecek ve tatsız bir görüntüye neden olacaktır. Kaplamanın yenilenmesi için çözümler olabilir ama bu bir maliyet, bir de işçiliğin istediğiniz gibi olmaması durumunda tadınızın kaçma riski var. Yerinizde olsam kaplama saatlere hiç bulaşmazdım.

Geri kalan 4 saat içinden istediğinizi seçebilirsiniz, bence hepsi iyi. Şahsen, ben open heart saat almazdım çünkü open heart genelde tourbillon saat hissi vermek için (bence uydurulan) bir çözüm. Kadranın bütünlüğünü bozuyor. Bu fiyat seviyesindeki saatlerde dekor ve işçilik haliyle standart olduğu için bence güzel bir görüntü çıkmıyor ortaya. AP, VC, Lange, JLC vs seviyedeki markalarda tourbillon'un açıkta olmasının bir mantığı ve güzelliği var (onu da tercih etmem şahsen ama neyse) ancak giriş ve girişin bir üst seviyesindeki markalara bence open heart yakışmıyor. Kadranın simetrisi ve bütünlüğü bence çok önemli, bu nedenle anlattığım kişisel nedenlerle open heart saat tercih etmezdim.

Bu durumda son 2 saati elemiş oluyoruz. Geriye 2 Tsuyosa kalıyor. Tiffany mavisi, yani turkuaz son 5-6 yıldır öylesine istismar edildi ki bence artık çok can sıkıcı bir boyut aldı. Renk güzel ama artık tat kaçırır seviyede kullanılmaya başlandı. Bu nedenle ben olsam bu alternatifler arasından 2'yi tercih ederdim. Ancak 2, mevcut Seiko'nuzdan aşırı farklı bir saat değil. Kasa ve kadran benzer yapıda. Bu nedenle, eğer farklı tipte bir saatle koleksiyonu daha geniş bir alana yaymak istiyorsanız, bence Tsuyosa yerine (Tsuyosa çok güzel bir saat, ben de çok beğeniyorum) farklı tipte bir saate yönelmeniz daha yerinde olur. Esasında 4 ve 5 bu açıdan size daha uygun modeller olabilir.

turknet 1000mbit 490 lira.
ama bir yıldır zam yapmamışlar. taahhütsüz. zam ne zaman gelir bilmiyorum. varsa altyapı bir ona bakın

kablonet, vodafonenet, superonline gibi seçenekleriniz de var.

tt varsa vodafone ve superonline da vardır çünkü aynı altyapı kullanılıyor.
onlara bir bakın.

vodafone uygun olabilir çünkü 6 ay boyunca vodafonepay'le ödenirse yarısı iade ediliyor. tarifeleri de 12 ay x/3, sonraki 12 ay x/2, taahhüt bitince x gibi.

netgsm.

ttkom altyapısını kullanıyorlar. daha ucuz. referansla aylık 40 tl de indirim oluyor. normali 360 tl falan. referanslarla 100 tl falan ödüyorum. referanssız bile daha ucuz.

50 mbps fiber 725 tl. Dün bağlattım. Bİlginize.

Beni iyi sevmişler.

Netgsm demeye geldim, ben de araştırdım Netgsm'de karar kıldım, 260TL ödüyorum, bizim hat 100mb vdsl destekliyor.

Şurda konusu var; forum.donanimhaber.com

Fenerbahçe'nin bütçesi 5-6 milyon Euro civarı, Galatasaray'ın 1-2 milyon Euro civarı.

butce degil yapilanma onemli bu tur konularda. parayi basip hemen sonuc alamazsin. bir taraf uzerine koyarak gelmis, bir kultur olusturmus. keza basketbolda da fenerbahce ayni.

bunlar zannediyor ki fenerbahce parayi basip her spor bransinda lider hale geliyor. o isler oyle kolay olsa galatasaray bir futbolcuya yillik 10 milyon euro vermek yerine fenerbahceyi gecmek icin voleybol takimi kurardi.

mesele sadece bütçe değil. kültür meselesi, yönetim meselesi ve zaman meselesi. para için sponsor lazım, sponsor için başarı lazım, başarı için topçu lazım, topçu için para lazım. bu zinciri kurmak çok zor.